9 Ocak 2022 Pazar

Kılıçdaroğlu ve köleci dönem

Tarihte egemenler kölelere, sahte kurtuluş umudu olarak Din'i, Dinleri sunarlardı.

Köleler, umutsuz kölelik yapamazlardı. Onların da bir umut hakkı olmalıydı ve kölelere dinler pazarlanırdı. Köleler, an itibariyle köleyim ama Din'e bağlanırsam öte dünyada özgür olacam, diye düşünüyorlardı. Din bağlayıcı ve itici bir güç halini aldı. Çünkü an içinde yaşanan cehennem, öte dünyada mükafat olarak karşılığını, cennet hayalinde bulacaktı.

Kölelerin, çaresizliği nedeniyle zihin dünyaları böyle şekilleniyordu; köleci dönem kısmen, böyle bir dönemdi.

Din ile sahte bir özgürlük vaat edilirdi. Günümüze bakıldığında, geçmişte Dinler kendilerini birazda köleler üzerinden var etti dersek pek, yanılmış sayılmayacağız. 

Bugün de böyle! İktidara hakim olan cephe baskı-zor politikaları ile topluma, mutlak köleliği dayattı ve bunu, bir kültür haline getirdi. Herkes yaşamını kölelik ilkeleri üzerine bina etti. Öyle ki bunun toplumsal ve hukuksal normları dahi oldu. Bir yandan kölelik kurumu inşa edilirken diğer yandan direniş ruhuna sahip tüm çevreler sindirilmek istendi. Baskı-zor, direnen kesimlere katmerli uygulandı. Komplolar veya üretilen suçlarla gözaltı, tutuklamalar, amaca ulaşmak için yer yer katliamlarla taçlandırıldı.

AKP-MHP iktidarı için, köleci toplumu yaratan cephe diyebiliriz. Kılıçdaroğlu'nun temsil ettiği muhalefet için de, bir Din diyebiliriz. Kölelerin de bir hakkı olduğunu söyleyen bir Din.

 


Kılıçdaroğlu kendini bu dinin, cennetin anahtarını elinde bulunduran bir peygamberi gibi görüyor. Tarihte egemenlerin kölelere bir din ile umut hakkı olarak sunduğu cennet hayalini bu defa Kılıçdaroğlu, "ben vereceğim" üzerinden sürdürüyor. Kılıçdaroğlu'nun söylemlerinin genel analizine baktığımda, iki sonuç çıkıyor:

1) Kılıçdaroğlu açıklanan 4.200 asgari ücret rakamı için asgari ücretlilere, "Açıklanan rakam iyi bir rakam, bizden de en fazla 4.500 rakamını görebilirsiniz" demiş ve topluma da, "önümüzdeki dönem daha fazla zamlar yaşanacak" diyerek ki burada da, ekonomik olarak çok şey beklemeyin uyarısını yapmıştı.

2) Özgürlüğü elinden alınan Kürtlere karşı da Kılıçdaroğlu her seferinde, halkın öncüleri ve savunucularını terörize ederek savaşın hız kesmeden yaşanacağını aktarıcı açıklamalar yapıyor ki buradan, adalet, eşitlik ve özgürlükler anlamında bir hayır olmayacağını anlayabiliyoruz.

Sözün özü egemenlerin yeni sözcülüğüne soyunan Kılıçdaroğlu açıktan, "köleler, eski dönemin değil, yeni dönemin köleleri olarak kalacak" diyor.

09.01.2022

Mehmet Serhat Polatsoy