18 Ağustos 2011 Perşembe

Suruç Saldırısında Kontra Kokusu

Suruç, Kürt Özgürlük Hareketine en fazla gerilla veren bir Kürdistan ilçesidir. Suruç, tarihi ipek şehridir. Hatta tarihi kaynaklar Hz.İbrahim’i Suruç ile bağlantılandırırlar. Hz. İbrahim’in direnişçi yanı Suruç halkında da mevcuttur. Hz. İbrahim’in Nemrud’a karşı direnişi, Suruç’un sömürgeci devlet sistemine karşı direnişi gibidir. Suruç, sömürgeci sistemin bu güne kadar teslim alamadığı ender ilçelerden biridir. PKK’nin doğuşundan, yani HRK, ARGK ve HPG’yle beraber hareket eden, direniş ve serhıldanlarıyla düz ovayı dağlaştıran bir ilçedir. Maalesef Suruç’un felsefi yanı zayıf olduğundan sömürgeci bencil bireysel yaşamın getirisi dedikodu kültürü bu ilçemizde oldukça gelişkindir. Buna rağmen Suruç, mesele Kürd halkı olunca birlikteliğini de dosta düşmana karşı göstermekten geri durmuyor. Sistemin her türden cezalandırdığı Suruç halkı PKK’den aldığı ruh ile daima direnmiş ve Kürd özgürlük hareketi saflarında yer alarak, sömürgeci sisteme boyun eğmemiştir. Suruç’un bu özelliğinden kaynaklı Devlet, içme suyunu son on yılda vermiş ve bu güne kadar Suruç’a sulama suyu dahi vermemiştir. Dünyanın üçüncü en iyi tarım toprağına sahip olan Suruç, sömürgeci sistemin politikaları sonucu, çorak bırakılmıştır. (bir başka ayrıntı da, Selçuklu ve Osmanlı zamanlarında Suruç merkez ve köylerine yerleştirilen kimi Türkmen birimleri, sistemin Suruç’taki ajanları konumunda faaliyet yürüttükleridir)
HPG kaynaklarına göre bu güne kadar Şehit, Gazi ve Savaşçı olmak üzere 4,300 civarında Suruçlu, gerilla saflarına katılmış ve hala yoğun bir katılım yaşanmaktadır. Suruç’un bu yanı Urfa ve Antep’i etkilemiş ve Kürt Özgürlük Mücadelesinin buralarda hayat bulmasında Suruç’un katkısı önemli olmuştur. Bu temelde Suruç’a “Küçük Kürdistan veya Kürdistan’ın direniş kalesi” diyebiliriz.
Sömürgeci sistem son zamanlarda Suruç’a özel ilgi göstermiş ve diğer Kürdistan şehirlerinde olduğu gibi Fetullah istihbarat örgütünü bu ilçeye de yerleştirmiştir. Cemaatin Suruç’ta yüze yakın okuma salonu ve kurumu mevcuttur. Her türden ambargoya rağmen özüne yabancılaşmayan Suruç halkını, denedikleri her yöntem ile yenemeyen, sindiremeyen, onursuzlaştıramayan sistem, Din adı altında, asimile etmek ve sözüm ona terbiye etmek istemektedir. ABD beslemesi, CIA, SIS ve Mossad bağlantılı sahte dinci Fetullah istihbarat örgütü, Kürdistan’ın diğer şehirlerinde olduğu gibi Suruç’ta da ciddi anlamda istihbari faaliyet içerisindedir.
*
PKK’nin ilk çıkış yıllarında sömürgeci devlet, Suruç’u hedef haline almış ve PKK ile yurtsever halkın bağlarını kesmek için bin bir türlü oyun ve tezgah sergilemiş, ardından politikalarını bu temelde sürdürmüştür. Ancak bu güne kadar hiç bir şekilde sonuç alamayan sistem, Suruç’ta daha önce de denenmiş Kontra birliklerini, tekrar devreye koymuşa benziyor!
Geçenlerde yaşanan Benzin istasyonu saldırısında iki kardeş hayatını kaybetti. İddialara göre PKK’li olduklarını söyleyen dört kişilik bir grup, saldırıdan günler önce petrole gidip PKK adına para istemişler.  Yaşanan bu saldırının nedeni de, iddialara göre işyeri sahiplerinin haraç vermeyi kabul etmedikleri şeklindedir. Buraya kadar, yaşamını yitirenlerin yakınları tarafından ileri sürülen ‘haklı’ iddialardır. Çünkü söylentiye göre gelen dört kişilik grup gerilla kıyafetli ve teçhizatlıymış. Doğal olarak bu kıyafeti gören her birey, gelenleri Gerilla sanar ki, grup zaten kendisini gerilla olarak tanıtmış.
İşte tam da burada bir ayrıntı gizli! Suruç’lu olduğumdan kaynaklı olayın yaşandığı petrolü iyi bilirim. Öz Çeliktenler Petrol, Mızar yolu üzerinde (Suruç’un ova olmasından kaynaklı) dümdüz bir arazi üzerindedir. Bu petrol Suruç’ta 3-4 katlı bir evin terasından dahi görülecek bir netliktedir.
 Eğer denildiği gibi, daha önce, tam teçhizatlı dört kişilik grup, gerilla kıyafetiyle bu petrole gelmiş ve para istemişlerse, Petrol sahibi yaşamını yitiren kardeşler, kesinlikle Polis ve Asker’e haber vermişlerdir.
Bu grubun petrolden ayrılışlarıyla petrol sahiplerinin polis ve askere haber vermesi durumunda, bu dört kişilik grubun kıskıvrak yakalanması gerekirken, ilginçtir, yakalanmıyorlar.
Çünkü Asker ve Polis karakolları bu Petrole aynı uzaklıktadırlar. Emniyet Müdürlüğü petrolün sol tarafına düşer ve Jandarma sağ tarafına düşerken, mesafede 1 km’dir.
Suruç’un tam ortasına düşen bu petrolün bir yanında Emniyet Müdürlüğü, diğer yanında ise Mürşitpınar yolunda Askeriye vardır.
Ya petrol sahipleri bu dört kişilik grubu polis veya askere bildirmedi, ya da ihbar değerlendirilmeyerek devlet güçleri tarafından bir operasyon düzenlenmedi!
Burada sorulması gereken ikinci bir soru ortaya çıkıyor. Suruç küçük ve yaşanan herhangi bir olay aynı dakikalarda, en uzak köyde dahi duyulur.
Eğer daha önce böyle bir petrol baskını ve haraç isteme durumu olmuş da asker ve polise bilgi verilmemişse, iddialar asılsız ve böyle bir grup gelmemiş demektir. Yok eğer bilgi verilmişse de neden Polis ve Askerler olay yerine intikal etmediler?
Yine böyle bir gerilla grubu Suruç’a gelecek ve devlet eli kolu bağlı duracak, olacak iş mi?
Hepimiz on kişilik bir gerilla biriminin üzerine onbinlerce asker gönderildiğini biliyoruz. Daha 7 yıl önce Ağustos 2004 yılında 10 kişilik bir gerilla birliğini istihbarat alan devlet güçleri tam on gün boyunca Diyarbakır Hevsel Bahçelerini tarumar ederek gerillaları katletmemiş miydi?
PKK neden bu petrole baskın düzenlemez?
Diğer bir ayrıntı da BDP’li Suruç Belediyesi, uzun zamandan beri tüm petrol ihtiyacını bu petrolden karşılamaktadır. Bundan kaynaklı bu petrolün gerillalar tarafından hedef alınması akla mantığa sığmıyor.
Yine iddialara göre saldırıya uğrayan aile geçmişten bu yana PKK ile zıt düşünceye sahiplermiş. Ancak, zihinsel anlamda karşı duruşun dışında, PKK karşıtı bir faaliyet içerisinde olmamışlar. Dediğim gibi eğer saldırı Kontraların işiyse, bu karşıtlık, Kontralara malzeme olmuş ve bu açığı kullanıp yönelime girmiş olabilirler. Sonuç olarak bu saldırı eğer Kontraların yaptığı bir operasyon ise,  amaçlanan, PKK ile çelişkileri olan ailelere silah dağıtma ve sonucunda ise Koruculaştırma planları olabilir.
18.08.2011
mehmet_serhat_polatsoy@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder