14 Mayıs 2012 Pazartesi

TC’nin Taşeronlarından Polatsoy’a Tehdit

NEWROZ.com sitesinden Mehmet Serhat Polatsoy’a Tehdit!
Biz bunlara Taşeron diyoruz çünkü bir parçasından eser dahi kalmayan ve geriye dört parçası kalmış Kürdistan’ın bir Örgütünün yanında diğerinin ise her yönüyle tam karşısında olmak Kürdistan’i değil; ya ulusal bilinçten yoksunluğun vermiş olduğu bir ruh hali ile büyük bir yanlışa girme, ya da sömürgecilerin planları doğrultusunda Kürdi örgütleri bölme görevi nedeniyle açıktan yürütülen taşeronluk faaliyetleridir, diyoruz.
Öncelikle “Newroz.com ve ilgili yazarını” hem Kemalist karakterli ve hem de Yeşil-Kontra karakterli Faşist Türk Devlet sisteminden ayırmadığımızı belirtmek isteriz. Burada vereceğimiz cevap zaten Newroz.com ve Hozan Bawer şahsında ABD ve TC sömürgeciliğinedir. Bizim nazarımızda onlar, Kürd ve Kürdistan’ın katili ve belası ABD ve TC’nin taşeron sitesidirler. Yazıyı okuyanlar karşımızda ABD ve TC’nin olduğunu lütfen gözden kaçırmasınlar.
Newroz.com’un ‘onurlu ve yiğit yazarı’ “kimliksiz” Hozan Bawer adlı saldırgan bir yazısında yine PKK Önderliği, KCK, HPG, Mehmet Serhat Polatsoy ve BDP milletvekillerine saldırıda bulunmuş ve direk olarak Polatsoy’u tehdit etmiştir. Bu site ve yazarın saldırı ve tehdidi ilk değildir. Daha önceleri de hem isim vermeden, dolaylı ve direk isim vererek de açıktan saldırılarda bulunmuşlardı. Polatsoy’u TEHDİT eden yazar; İşin PKK, KCK, HPG, BDP ve Polatsoy boyutunun birbirinden ayrı ele alınamayacağını zaten yazısında belirtmiş. Bu “kimliksiz yazar ve newroz.com” sitesi her fırsatta Uluslararası bir komployla esir alınıp İmralı tek kişilik zindanına hapsedilen ve son 9 aydır kendisinden bir haber alınamayan Kürdistan halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a, Felsefesine, PKK, KCK HPG, PYD, PÇDK, PJAK, BDP ve bununla birlikte Uluslararası Sömürgeci güçlere karşı gerçek kimliğiyle her türlü tehlikeyi göze alarak düşüncelerini Kürdistan kamuoyuyla paylaşan yazarlara karşı oldukça düşündürücü ve bir o kadar alçakça olan saldırılarını gerçekleştirmekte ve çıtayı yükselterek de dün gibi TEHDİT’ler savurmaktadırlar.
KCK sistemini ahlaksız ağzıyla yorumlayarak kirletmeye çalışan bu satılmış kişilik aynı Türk medyasındaki gibi Polatsoy’un “Hasip Kaplan üzerinde Öcalan’ı Vurmak” başlıklı yazısını çarpıtarak Polatsoy’un aslında farklı bir nedenden ötürü söylediği “hatırlatmayı” böl-parçala-kopyala-yer değiştir ve yapıştır” yöntemiyle yazısında süslemek kaydıyla ve insanlarda bir algı sapmasına yol açacak şekliyle yayınlamıştır. İsimsiz kahramanımız olan Hozan Bawer adlı ruhsuz “Teslim olmanın statüsü yok” adlı son yazısında şu ifadelere yer vermiştir;
Polatsoy KCK ve Hasip Kaplanı politik bir dille sorgulayan kitlelere Külhanbeyi tehditlerini savurarak KCK´nin Hasip Kaplanın şahsında, Bağimsızlıkçı Kürdler tarafından hedef alındıgını ifade etmiş ve yaptığı açıklamada: “Bu çevreler kesinlikle HPG’nin dünkü uyarısını dikkate almalıdırlar! Dünyanın neresinde olursa olsunlar, uyarıdaki “muhatap çevrelerin” gidebileceği hiç bir yer yoktur“ demisti. HPG´yi Kürd halkina yöneltip, TC ile ilişkilerin ve pazarlıkların selametinin garantisi olarak kullanmak çabasında olan bu zihniyet, bu zavallılık, bu düşkünlük, bu bınkevır sevdalısı zat birşeyi unuttu galiba.. Oda, Kürdlerin çok Dogu Perinçek´ler, cok Yalçın Küçük´ler gördügü ve hiçbirine taviz vermediğidir. “Cok yüksek telden atanlarin sonunun hicte iyi olmadığını” ve kendisininde aynı sona düşmemesi için “”susmasını”” samimiyetle temenni ederim...
Gördüğünüz gibi bu “taşeron sitenin yine taşeron olan satılmış kişiliği” aslında nerelerden beslendiğini açıkça ortaya koyuyor. Açıkça Polatsoy’a; ya SUSACAKSIN, ya da; ya ölümü, ya da zindanı tadacaksın, diyor… TC’nin politikalarını ABD ile giriştiği kirli birlikteliği ve Sömürgeciliğin Ortadoğu ve Kürdistan planlarını sert bir üslupla deşifre ve teşhir eden bir Kürdistanlıya SUS diyenin de ancak TC ve onun Kontra ekibinden geleceğini bizim gibi herkes bilmektedir. Dolayısıyla bu site ve zat TC’nin bir taşeron ve elemanı olduğunu hiç çekinmeden dile getirmiş oluyor.
Bu utanmaz Polatsoy’u, (MED TV kayıtlarında da mevcuttur) PKK Önderliğinin de açıkladığı gibi; Yalçın bey, bizler kimlerin neden yanımızda olduğunu ve gerçek kimliklerini, kime hizmet ettiklerini çok iyi biliyoruz… dediği ve deşifre ve teşhir ettiği Yalçın Küçük’e ve Doğu Perinçek’e benzeterek ve çıtayı daha da yükseltip bununla da yetinmeyerek bu zat Polatsoy’u; ya zindana ya da toprağın altına göndermenin telaşına düşmüş ve “susması” için tehditlerde bulunmuştur.
Kürdistan’ın en büyük örgütlü gücü PKK ve Önderliğine ağza alınmayacak hakaretler ve küfürler düzen bu zat utanmadan Kürdistan’ı o ahlaktan yoksun ağzına alarak devamla;
Kurdistan davasının H. Kaplan, M.S. Polatsoy, A. Tugluk ve S. Sakık´a bırakılmayacak kadar önemli, hassas ve hayati olduğunu her gün anlatacağız…diyor.
Eğer samimilerse bu söze diyeceğimiz hiç bir şey olamaz; tabi ki tek başına yukarıda sıralanan arkadaşlar Kürdistan davasına hizmet edemezler, her bir Kürdistanlının da en az onlar kadar davaya sahip çıkması gerekmektedir. Evet Kürdistan tek başına kimseye bırakılmayacak kadar önemli, hassas, ve hayatidir. Doğrudur ama biz, Özgürlük hareketine saldıran bir Site ve yazarının hangi Kürdistan davası ve hassaslığından bahsettiğini anlamakta zorluk çekiyoruz. Buradan Newroz.com sitesi ve ‘onurlu ve yiğit yazarı’ “kimliksiz” Hozan Bawer adlı saldırgana söyleyebileceğimiz tek şey, Polatsoy; Daha dün “Kürdistan Ulusal Konferansı” için “Kürdistanlı Yurtseverlere Ulusal Çağrı” başlığıyla bir yazı yazdı. Eğer çok samimiyseniz gidin “Ulusal Konferans Çağrıcıları Girişimi” altında ister sanal isterse de reel de birleşin ve eğer sizler gerçekten de Kemalizme, Yeşil-Kontra temsilcisi AKP’ye, dolayısıyla TC ve ABD’nin Kürd ve Kürdistan üzerine olan tüm katliamcı politikalarına karşıysanız, ne duruyorsunuz, gidin birleşin veya birlikte hareket edin. Yok eğer amacınız Kürd yazar ve örgütlerini çatıştırmak, Kürd yazarlarını bir yerlerle ilişkilendirip tahlil, çözümleme, analiz ve sömürgecilerin planlarını deşifre eden Kürd yazarlarını boşa çıkartmak ve Kuzey ile Güney arasında ve PKK ile KDP arasında ve Peşmerge ile Gerilla güçleri arasına nifak sokmak ve çatıştırmaksa kusura bakmayın siz, çoktan deşifre olmuşsunuz zaten. Çok samimi ve dürüstseniz böyle saldırı ve tehditle değil, gidin Kuzey Kürdistan’a beraberce TC, Yalçın Küçük, Doğu Perincek, AKP ve Fetullah Gülen cemaat ve zihniyetlerine karşı mücadele verin, savaşın. Eğer çok samimiyseniz buyurun Polatsoy açık kimliğiyle Urfa’dan çağrı yapıyor; gidin onunla iletişime geçin de ne kadar dürüst ve samimi olduğunuzu görelim. Eğer gerçekten samimiyseniz ve “Polatsoy’a da güvenmiyorsanız” o zaman bir yere gitmenize gerek yok; aynı Polatsoy gibi yapın ve açık seçik çıkın meydana da “Newroz.com ve Hozan Bawer” biziz, biz; TC ve ABD’nin katliamcı Kürd ve Kürdistan politikalarına karşıyız, bizler Sayın Öcalan ve Sayın Barzani’nin ortak hareket etmesini ve dört parça Kürdistanı bu önderlerin hakikatli pratikleriyle birleştireceğine ve özgürleştireceğine inanıyoruz; onun için çağrı yapıyoruz, bir an önce koşulsuz olarak “Ulusal Konferansı” gerçekleştirin, deyin. Ey Kürtler birleşin deyin. Polatsoy açık seçik kimliğiyle bunları diyorken; sizler neden demeyesiniz ki?
Yok TC bir puşi takanı bile on yıllarca zindana atıyor Ceylanları paramparça ediyor da Polatsoy’a niye karışmıyor, diyorsanız, e vallahi onu da TC’ye sormak gerek. Herhalde Polatsoy’un gidip TC savcısına; “gelin beni tutuklayın” diyecek hali yoktur; ya da ne bilelim, gidip Kontranın silahının altına yatıp “hadi beni öldürün”, niye öldürmüyorsunuz, bakın bir takım alçaklar, neden Polatsoy’u da zindana atmıyorlar, öldürmüyorlar diye sanalda beni konuşuyorlar, diyecek hali de yok herhalde. Kim bilir belki henüz zamanı gelmemiştir; kim bilir belki Polatsoy’a daha büyük acılar çektireceklerdir. Ne Polatsoy ne bir başkası bunları bilemez ki!
Ama anladığımız kadarıyla sizler önümüzdeki süreçte Polatsoy’a ne olacağını çok iyi biliyorsunuz!
Onun dışında, “yok bizim derdimiz gerçekten de Özgür Kürdistan davasına bağlılık değil; bizim derdimiz Öcalan, PKK, KCK, HPG, PJAK, PYD, PÇDK, DTK, BDP milletvekilleri ve Polatsoy’dur” diyorsanız; o zaman kusura kalmayın, niceleri geldi geçti de Kürdistan Özgürlük Hareketi PKK ve felsefesini yok edemedi; sizler de bırakın yok etmeyi inanın dün olduğu gibi bugün ve yarınlarda da yanına bile yaklaşamayacaksınız; çünkü Öcalan’lar henüz ölmedi ve milyonlara ulaşan kitlenin içselleştirip yaşamsallaştırdığı Hakikat felsefesiyle de ölmeye niyetleri yok, bilesiniz. Yine bilesiniz ki; Kürdistan Özgürlük Hareketi, Önderliği ve felsefesinden tek damla dahi su içmiş olan tek bir Kürdistanlı dahi kalsa bu diyarda, bu mücadele hep sürecek, ayakta olacak ve işgalcilerle işgalci zihniyetlere karşı savaştığı müddetçe siz ve sizin gibilerin tehditleri yine “demokratik, ekolojik cinsiyet özgürlükçü paradigma” temelinde “yazı yazan ideolojik havari, sahabe ve dervişlerle felsefe yürütücülerine” kar etmeyecektir. Bizler kendi aramızda bir birimizi eleştirebilir ve çok sert tartışmalara da girebiliriz ama ne bir Apocunun Sayın Barzani’yi ne de bir Güney’linin Apocuları göz ardı edeceğini hiç ama hiç kimse aklının ucundan dahi geçirmesin; hayaldir. Ne yaparsanız yapın Kuzey ile Güney arasına, Peşmerge ile Gerilla arasına giremeyecek ve Özgürlüğün önünde duramayacaksınız. Kürdistan Özgürlük hareketi ayakta kaldığı müddetçe bilesiniz ki sizin kazanma şansızın kocaman bir “sıfır”dır.
14.05.2012
Mehmet Serhat Polatsoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder