14 Temmuz 2011 Perşembe

Kontralar için arabuluculuk yapılır mı?

Basından izlediğimiz kadarıyla, geçtiğimiz günlerde HPG tarafından yapılan bir açıklamaya göre 3 kişilik kontra birliği, gerillaların yol kontrolü sırasında fark edilmiş ve esir alınmış. Basına yansıyan bu haberden sonra Türk ordusu yoğun teknik kullanarak olayın gerçekleştiği bölgede, özel ekipleri ile operasyon gerçekleştirmiş, gerillalar ve beraberindeki kendi birimlerine yönelik imha amaçlı operasyonlarını bu güne kadar sürdürmüştür. Daha önceki esir alma olaylarında da Türk ordusu imha amaçlı operasyon yapmış ve gerillalar, esir askerlere karşı “kendileri yemiyor, yediriyor” ve kendi güvenliklerini tehlikeye atma pahasına esirlerin güvenliklerini almak için büyük uğraş veriyorlardı. Büyük bir ihtimal ile şuanda da aynı durum büyük bir titizlikle yaşatılıyordur. Aynı zamanda daha önceden esir alınan devlet güçlerine karşı sergilenen tutum ve sağ salim teslim edilmeleri de gösteriyor ki HPG, Cenevre sözleşmesine tam ve eksiksiz uyuyor.
Ancak aynı kararlılık ve özveriyi, imhacı Türk tarafı için söyleyemiyoruz. Yine fotoğraf ve görüntüleri basına yansıyan esir gerillaların akıbetini biraz vicdanı olan herkes biliyor, görmüş ve izlemiştir. Sağ yakalanıp kurşuna dizileninden, diri diri yakılanına. Kulaklarından maskot, göğüs uçlarından tesbih yapılanından tecavüz edilene kadar yakalanan gerillalar, türlü türlü işkencelerden geçirilerek katledilmişlerdi. Bunları yapan TC Devlet zihniyeti ve bunu pratikte sergileyen Komutan ve askerleriydi.
Şimdi de HPG’nin açıklamasına göre tüm bu ve buna benzer olayları yapan Kontra biriminin 3 kişilik üyesi gerillaların elinde bulunuyor. Yani bu kontra birim elemanları “er” değil, savaşan ve savaşmayan Kürd kanına girmiş “paralı askerler”dir. Ben gerillaların tutuklanan bu kontra ekip elemanlarına karşı, TC zihniyet ve pratiği gibi bir yaklaşımda bulunacaklarına ihtimal vermiyorum. Ancak yine gerillaların bu kontra birim elemanlarını Türk Devletine teslim edeceklerini de düşünmüyorum. Esir gerillaların TC devletinin işkencehanelerinde, binlerce Kürd siyasi temsilcisinin çürüten hapishanelerde ve Devrimci halk savaşının gündemde olduğu bir zamanda bu kontra esirlerin bırakılmaları mümkün gibi görünmüyor.
HPG, TSK’ca yapılan operasyonlardan bilgiler veriyor ve bu imha amaçlı operasyonların durması için mesajlar yayınlıyor. Savaşlarda, savaşan taraflardan esirler olduğunda, karşılıklı esir pazarlığı yapılır ve buna karşılık her iki taraf da belli bir mutabakat imzalar ve sonunda her iki taraf da ellerinde bulunan esirleri serbest bırakır.
Birkaç gündür koparılan yaygaraya bakılarak Gerillaların hiçbir talepte bulunmadan şuan elinde bulunan kontra birim elemanlarını serbest bırakması, beraberinde bir tartışmayı da getirecektir.
Gerillalar bu kontra birimini, belki oğlu veya kızı kontralarca katledilen ailelerin eline bıraksa, birkaç dakikada paramparça edebilir veya gözlerinin önünde arkadaşları katledilen bir gence teslim etseler, yine bir kaşık suda boğabilir ve öldürebilirler. Belki de onca acı görmüş Kürd genci, Kürdistan özgürlük hareketinden içtiği bir damla suyun ruhu ve aldığı ahlakla, vahşice bir pratik içerisine girmez ve bu kontraların kılına dahi dokunmaz. HPG’nin bu güne kadar böyle bir pratik içerisine girdiğini görmedik, duymadık. Ancak vahşi ve ceberrut devletin böylesi pratikleri daima yaşanıyor. Esir alınan gerillalar, bir önceki çatışmada ölen askerlerin arkadaşlarına teslim ediliyor ve vahşice katlediliyorlardı. HPG bu tarz bir eyleme girişmedi, girişeceğe de benzemiyor.
Esir alınan 3 kişinin kontra olduğu bilinciyle hareket edersek eğer ve HPG’nin açıkladığı gibi eğer bunlar Kontra ekibiyse, hiç kimse arabuluculuğa soyunmamalı. Çatışmalarda yaralı olarak esir düşen gerillalar için kimseler bir şey yapmıyor, devreye girmiyor ve yer gök inletilmiyorsa, şimdi bir parti, kurum, kuruluş veya şahsiyetlerin “teklif gelirse arabulucu olabiliriz” tarzından açıklamaları çok anlamlı ve ahlaklı olmaz. Henüz HPG bir açıklama yapmamışken ve dahası Türk hükümeti bu olaya sessiz kalmışken, birilerinin ortaya atlayıp hümanizm kurallarına uymayanlar için hümanizmi konuşturmasına gerek yoktur. Aksi davranışlar Kürdistan özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren şehitlerin kemiklerini sızlatacak ve şehit ailelerinin tepkilerinin doğmasına neden olacaktır.
13.07.2011
mehmet_serhat_polatsoy@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder