31 Temmuz 2011 Pazar

Özgürlüğe Evet, Asimilasyona Hayır


29 Mart 2009 yerel seçimler üzerine elbette söylenecek birçok sözüm var. Fakat çok fazla uzatmadan seçimlerin Kürtler açısından ne kadar tarihi bir fırsat olduğunu ve bir o kadar önemli şans olduğunu açıklamak istiyorum.

Biz Kürt halkı genel seçimlere olan ciddiyetimizi sergilediğimiz gibi, yerel seçimlere olan tavrımızı ve duruşumuzu da eskisinden daha fazla bir şekilde sergilemek durumunda ve zorunluluğundayız. Çünkü 2009 Mart yerel seçimleri Kürtler açısından her yönüyle bir var olma ve yok olma seçimi olacaktır.

Önce ABD sonra devlet eliyle Kürt halkının karşısına çıkarılan Truva Atı Truva Atı konumunda olan AKP, arkasına her türlü devlet desteğini alarak Kürt bölgelerine yardım adı altında seçim yatırımı yapmaktadır. Öyle ki susuz köylere çamaşır makinesi dağıtacak kadar kendini kaybetmiş ve savurganlığını ortaya koymuştur.

Daha önceden Bölge halkının bir yargısı vardı, genel seçimlere evet ama yerel seçimlere iktidar partisinin belediye başkanını seçelim ki, ilimize ve bölgemize bir yararı olsun. Bu yargı Kürt halkı tarafında aşılmış durumdadır. Çünkü DTP’nin bölgede var olan Belediye Başkanlarının çalışmalarının ne kadar takdir edici olduğunu hem Devlet hem AKP, hem de gözleri mühürlenmiş gibi görünen Kürt işbirlikçileri biliyorlar. Kürt halkı en güzel örnek olan ve AKP’nin ben Diyarbakır’ı alacam dediği Kale’de, DTP’nin yapmış olduğu bir birbirinden değerli hizmetlerini çok güzel bir şekilde biliyor.

Fakat öyle görünüyor ki hep bir ağızdan AKP’nin Bakanları ard-arda açıklama yapıyorlar ve halka “eğer iktidar partisinin belediye başkanlarına oy vermezseniz, gelecek diğer başka partinin başkanının projeleri Ankara’dan geçmez, geçirmeyiz. Bu şekilde halkı aldatma ve korkutma eylemselliğine direkt olarak giriyorlar. Ve ahlak sınırlarını aşacak derecede konuşmalarla halkı sindirmeye çalışıyorlar.

Bunun en yeni örneği, geçenler de Urfa’ya gelen AKP genel başkanı Tayyip Erdoğan’dır. Bir Başbakan’a yakışmayacak sözler ve davranışlarda bulundu ve aynı tehditleri savurdu. Ve arkasına bakmadan Urfa’dan ayrıldı.
Hem dış güçler hem devlet hem de piyon AKP hala anlamakta zorluk çekiyor ki artık Kürt halkı böyle oyunlara ve bu şekilde sindirmelere boyun eğmeyecek kadar bilinç düzeyini yakalamış ve kararlığını ortaya koymuş bir halktır.

Ne eski korkularımız vardır, ne de eski Kürt vardır.

Türlü türlü oyunlarla sandıkta kazanma yoluna giden AKP ve işbirlikçileri bir ekip kurup, DTP’ye giden oyları kaybetmenin, çalmanın sancısı içerisindeler. Daha önce ki seçmen sayıları dikkate alındığında, ortadan bir defadan çıkan bir seçmen sayısında artış vardır. Ve bu artış 6 milyondur. Nerden çıktı bu milyonlar. Düşünsenize bu 6 milyon oyu bölgemize bir dağıttıklarını düşünün. Ben düşünemiyor ve tedirgin oluyorum.Bu açık ve net bir şekilde savaşın tırmandırılmasını sağlayacaktır.Bu halkı provoke edecektir.Hem Devlet’in hem de Kürt halkının unutmaması gereken şey şudur;Devlet bu tarz oyunlarla barışı tesis edemez ve sizin bu oyunlarınızla da Kürt halkı provoke olmaz.Halkın sabrıyla oynamaktan vazgeçin diyorum.

Şuanda tüm bölge halkının ağzında söylenen şudur.”bu seçimlerde askerlerde oy kullanacak”.Bu açıkça gösteriyor ki bu 6 milyon fazla seçmen bölgemiz için tezgâhlanan bir oyundur.

Birde duyduğuma göre Diyarbakır Merkez, Köyler, Suriçi ve Yenişehir mahallelerine asker seçmen ve polis okulundaki öğrencilerden oluşan kişilerin kaydı yapılmış.
Ayrıca Urfa’nın Suruç ilçesinde halkın büyük bir bölümünün söylediği şey şudur,”Suruç’ta 2000 asker oy kullanacak. Bilindiği üzere Suruç Belediyesi DTP’nin elindedir.

Fakat Suruç halkı geçmişte de olduğu gibi bu seçimde de başı dik ve onurlu bir şekilde halkın değerlerine saygı duyan ve halkın öz evladı olan Etem Şahin’e oy verip, onurlu mücadelesine devam edecektir. Ne kadar oyun oynarsanız oynayın, ama bilin ki bu oyunlarınız Suruç’un kapısından içeri dahi giremeyecektir. Diyarbakır’ın kalesinin burçları taa Suruç’a kadar uzanmaktadır ve unutmayın ki Suruç’ta bir kaledir.

Bu açıkça gösteriyor ki 2009 yerel seçimlerinde DTP’nin ve Kürt halkının karşısın da AKP değil birebir devlet yarışacak. Bu yarış ne kadar adil onu da Müslüman geçinen AKP ve onların yardakçısı Kürt kökenli Türkleşmiş işbirlikçileri düşünsün. Halkımızın geçmişte olduğu gibi şimdide bu kalleşçe, kahpece düzenlenen oyunları boşa çıkaracağından eminim. Halk bu işbirlikçileri asla unutmayacak ve affetmeyecektir.

Ey onurlu Kürt halkı,
Bu seçim Kürtler açısından tarihsel bir öneme sahiptir.
Siz bu seçimde kendi kimliğinize oy vereceksiniz.
Siz kültürel kimliğinizi, ekonomik kalkınmanızı, dilinizi, siyaset hakkınızı bu seçimi kazanmakla alacaksınız.
Bu seçim Kürt halkı açısından bir varoluş ve yok oluş anlamındadır.
Sizler bu seçimde AKP’nin Kürt halkını esir almasına izin vermeyeceksiniz.
Sizler tarihten dersler çıkararak her türlü oyunları teşhir edecek ve boşa çıkaracaksınız.
Sizler Kürt halkının kanına giren alçaklardan bu şekilde hesap soracaksınız.
Sizler yaşamını yitiren o gencecik insanların, Apê Musaların, Vedat Aydınların, Muhsin Melik’lerin hesabını bu seçimde soracaksınız.
Sizler tüm dünyaya göstereceksiniz ki Kürt halkı vardır ve dimdik ayaktadır.

Ey Kürt halkı bu seçim sonucunda ya onurlu bir şekilde Kürtlüğünüzü koruyacaksınız ya da Türkleşeceksiniz.

İyi oku bunları direnen, ben Kürdüm diyen ve özgürlüğünü kazanmak isteyen Kürt halkı.

Eskiden Kürtlerin dili yasaklanırdı, ama bugün tümüyle yok ediliyor.
Yasaklanan kültürümüz ve kimliğimizi simgeleyen anadilimiz Kürtçe, son dönemlerde devlet ve onun Truva Atı AKP tarafından başlatılan bir kampanyayla silinmek isteniyor.

Dilimiz üzerindeki yasaklar kaldırılmadan AB’ye şirin görünmek için ve seçim propagandası için göstermelik içi boş olan bir TV kurdular. Ve ne hikmetse, TV de Kürtçe konuşuluyor, ama DTP genel başkanı Ahmet Türk mecliste konuştuğu zaman suç sayıyorlar. Bilindiği üzere geçmişte denenen bir “Sıdıka Avar” Tipolojisi vardı. Hatırlanacağı üzere haydi kızlar okula kampanyası başlatıldı. Bu kampanya bana o dönemlerde Dersim Jenosidi’nin ardından gelen oyunları hatırlattı. Ve bakın sırada haydi bebekler anaokuluna başlıyor.
Tek amaç Türkleştirme politikasıdır. Kürt halkının bu oyunları boşa çıkaracağından adım gibi eminim.

Sizler kendinize oy vereceksiniz.
Bu seçim Kürtler açısından bir milattır.
Bende diyorum ki haydi Kürtler tarih yazmaya

Artık uyan Kürt halkı, uyan Kürt gençliği, görsünler artık Kürt halkı ne imiş, görsün AKP, görsün ağzı açık bekleyen devletler.

Öyle söylenecek söz var ki yüreğimde kalan ve öyle yazılacak şeyler var ki, herhalde şimdi yazsam günlerce okursunuz. Ama inanın ki arkadaşlar okuyacağınızı bilsem durmadan yazarım. Öyle ise diyorum ki haydi Urfa, haydi Suruç, haydi Viranşehir, haydi Ceylanpınar, haydi Hilvan, haydi Bozova, haydi Birecik, haydi Halfeti, halkın öz evlatları sizlerden gelecek destekleri bekliyorlar. Haydi, şimdi kimliğimizi kazanma savaşı.

Saygılarımı sunuyorum…

Not: Sizler bu seçimi kazanmak durumunda ve zorunluluğundasınız, çünkü AKP bölgemizde bu seçimlerden başarılı çıkarsa, AB’ye ve ABD’ye, ben Kürt halkının temsilcisi ve partisiyim. Kürt halkının hiçbir sorunu yoktur mesajını verecek ve asimilasyona tüm hızıyla devam edecek. Siz siz olun asimilasyonun bir parçası olmayın. Ondan dolayıdır ki sizler onurluyum, yurtseverim, dilime, kültürüme, namusuma sahip çıkıyorum diyen Kürtler, ben kürdüm diyenler, oyunuzu Kürt halkının çıkarlarına, değerlerine sahip çıkan ve Kürt özgürlük mücadelesinin evlatlarına verin.

Unutmayalım ki oy namustur, namus satılmaz!

14.03.2009 tarihinde Gaphaber sitesinde yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder